İngilizcede alışveriş yapmak (shopping) ile ilgili başlıca kelimeleri, soru cevap ifadelerini ve kalıpları bu yazımızda bulabilirsiniz. İngilizce alışveriş kelimeleri ve alışveriş ile ilgili ifadelere aşağıda yer verilmiştir.
İngilizce alışveriş shopping kelimeleri
Öncelikle İngilizce alışveriş ile ilgili kelimeleri listeleyelim. Daha sonra da alışveriş ifadelerini gözden geçireceğiz.
Go shopping: alışverişe gitmek
Do the shopping: alışveriş yapmak
Fitting room: deneme odası
In stock: stokta var
Out of stock: stokta yok
Price tag: fiyat etiketi
Receipt: makbuz veya fatura
Refund: geri ödeme
Shop around: en uygun fiyatları bulmak için çarşı pazar dolaşmak
Spend money: para harcamak
Shop assistant: mağaza görevlisi
Shopaholic: alışveriş düşkünü
Shop till you drop: düşüp bayılana kadar alışveriş yapmak
Splash out (on something): bir şeye düşünmeden para dökmek
Take something back: (satın alınan bir şeyi) iade etmek, geri vermek
Bargain: pazarlık
Go window shopping: vitrinlere bakmaya gitmek
Alışveriş yaparken kullanılan ifadeler
Fiyatla ilgili görüş belirtirken kullanılan bazı İngilizce alışveriş ifadeleri:
It costs a fortune! (Bir servete mal olur) aşırı pahalı manasında kullanılır.
I can’t afford this. (Buna maddi olarak gücüm yetmez.)
That’s a bit pricey! (Bir miktar pahalı.)
That’s very cheap. (Bu çok ucuz.)
That’s cheap. (Bu ucuz.)
That’s expensive. (Bu pahalı.)
Mağazaların saat kaçta açıldığı veya kapandığıyla ilgili ifade soru ve cevaplar:
Are you open on Sunday? (Pazar günleri açık mısınız?)
What times are you open? (Saat kaçta açıksınız?)
We are open from 8 am to 9 pm every day.
What time do you close? (Saat kaçta kapatıyorsunuz?)
İngilizcede bir şeyin fiyatını sorma:
How much is it? (Bunun fiyatı ne kadar?)
How much does it cost? (Bu kaça mal olur?)
Bir mağazada şundan var mı şeklinde soru yöneltecekseniz:
Do you sell ……? (….. Satıyor musunuz?)
Do you have any ….? (Elinizde hiç …….. var mı?)
Sorry, we don’t have it. (Maalesef yok.)
We don’t have any left. (Elimizde kalmadı.)
Aradığınız bir şeyi ifade etmek için:
I’m looking for …… (Ben ….. arıyorum / bakıyorum.)
Bir şeyin mağazada yerini sormak için:
Where can I find …..? (……’yı nerede bulabilirim?)
Garantisi var mı diye sormak için:
Does it have a guarantee? (Bunun garantisi var mı?)
Almaya karar verdiğinizde:
I’ll take this. (Bunu alıyorum.)
Ödeme esnasında:
I’ll pay in cash. (Nakit ödeyeceğim.)
I’ll pay by card. (Kartla ödeyeceğim.)
İade etmek istediğinizde:
I want to return this. (Bunu iade etmek istiyorum.)
Değiştirmek istediğinizde:
I want to change this with a different size. (Bunu farklı bir bedenle değiştirmek istiyorum.)
Geri ödeme istemek için:
Could I have a refund? (Geri ödeme alabilir miyim?)