İngilizce sebep bildirme giving explanation and reasons

Bu dersimizde ingilizce sebep bildirme, açıklamada bulunma konusu işlenecektir. Bu bağlamda because, but, so gibi bağlaçların konu anlatımı da yapılacaktır.

GIVING EXPLANATIONS AND REASONS

İngilizcede sebep bildirme ve açıklamada bulunma…

Genellikle bir teklifi, öneriyi veya daveti reddettiğimizde ya da kabul ettiğimizde bir açıklama veya sebep bildirmek gerekebilir. Bir şeyin sebebini sormak için “Why?” (Neden/Niçin?) soru kelimesini kullanırız. Sebep bildirirken “because …” (çünkü …) ifadesini kullanabiliriz. Ancak karşıdaki kişi sebebini sormasa da teklifi reddetme sebebimizi özür dileme ifadesinden sonra belirtmemiz gerekebilir. Ders kitaplarında geçen açıklama, sebep ve mazeret bildiren ifadeleri inceleyelim.

I’m sorry, but I can’t come over because my cousin is coming tomorrow.
(Üzgünüm ama gelemem çünkü yarın kuzenim geliyor.)

No, thanks. I’m full / stuffed. /  I’m not hungry.
(Hayır teşekkürler. Tokum. / Aç değilim.)

I’d love to, but I feel ill. / I don’t feel well.
(Çok isterdim ama hasta hissediyorum. / Kendimi iyi hissetmiyorum.)

Sorry, but I can’t because I have to finish my project.
(Üzgünüm ama gelemem, çünkü projemi bitirmek zorundayım.)

I’d love to, but I’m too busy.
(Çok isterim ama çok yoğunum.)

No, thanks for the invitation. I have a plan with my family.
(Hayır, davet için teşekkürler. Ailemle bir planım var.)

I’m so busy but I can’t refuse it. Because I like sci-fi movies so much.
(Çok üzgünüm ama bunu reddedemem. Çünkü bilim kurgu filmlerini çok severim.)

I’d love to, but I’m going to go on a picnic with my family.
(Çok isterim ama ailemle pikniğe gideceğiz.)

Yine bu konuyla ilgili işimize yarayabilecek bazı bağlaçları da görmekte fayda var.

BECAUSE

Öncelikle ingilizce sebep bildirme ifadesi because (çünkü) bağlacıdır. Buna binaen İngilizcede sebep bildirirken “because” (çünkü) ifadesini kullanırız.

I like watching comedy films because they are funny.
(Ben komedi filmlerini izlemeyi severim çünkü gülünçtür.)

SO

“So” bağlacı “bu yüzden” anlamına gelir ve sonuç bildirmek için kullanılır.

I’m not interested in football, so I don’t want to come to the match with you.
(Futbola ilgi duymuyorum, bu yüzden sizinle maça gelmek istemem.)

BUT / HOWEVER

“But” ve “However” ifadeleri “fakat, ama” anlamına gelir. Bu nedenle birbirine zıt cümleler arasında zıtlığı belirtmek için bu bağlaçları kullanırız.

I would like to come, but I don’t know where the concert hall is.
(Gelmek isterim, ama konser salonunun nerede olduğunu bilmiyorum.)

Friends sometimes argue. However, they often get on well with each other.
(Arkadaşlar bazen tartışırlar. Fakat sıklıkla birbirleriyle iyi geçinirler.)

Ayrıca bu konunun geçtiği diğer bir konu anlatımı 8. sınıf 1. ünite konusudur.

“İngilizce sebep bildirme giving explanation and reasons” üzerine 1 yorum.

  1. Geri bildirim: 8. sınıf 1. ünite friendship konu anlatımı - İngilizce konu anlatımı

Bir yanıt yazın