İngilizce present perfect tense

Bu dersimizde İngilizce present perfect tense konu anlatımı, olumlu, olumsuz, soru hali gibi cümle kurulumları, örnek cümleler ve kullanım alanıyla ilgili bilgiler verilecektir. Bununla birlikte bu tense ile kullanılan bazı kalıpları da göreceğiz.

Present Perfect Tense – Cümle Yapısı

(The Form of Present Perfect Tense)

İlk önce bu tense’in yapısına bakalım. Bu tense ile cümle kurmak için özneden sonra yardımcı fiil olarak have/has getirilir. Daha sonra temel fiil düzensizse 3. halini kullanırız; düzenliyse -ed takısını ekleriz.

Diğer taraftan olumsuz halinde yardımcı fiilden sonra olumsuzluk eki “not” kullanırız; fiil yine 3. haliyle veya -ed takısıyla kullanılır.

Diğer yandan soru halinde yardımcı fiiller öznenin önüne getirilir; soru halinde de fiil 3. haliyle veya -ed takısıyla kullanılmaktadır.

Olumlu Hali

İlk önce olumlu halinin cümle formüllerine bakalım.

Özne (I, you, we, they) + have + Fiil (3. hali/-ed takısı) + Nesne
Özne (he, she, it) + has + Fiil (3. hali/-ed takısı) + Nesne

Şimdi de örnek cümlelerimizi inceleyelim.

I have invited him. (Ben onu davet ettim.)
You have studied for exam. (Sen sınava çalıştın.)
He/she/it has drunk milk. (O süt içti.)
We have done homework. (Biz ödevi yaptık.)
They have seen us. (Onlar bizi gördüler.)

Bu arada have ve has kısaltma yapıldığında have = ‘ve, has = ‘s şeklinde özneyle bitiştirilir.

I‘ve watched that film. (O filmi izledim.)
He‘s been late. (O geç kaldı.)

Olumsuz Hali

İlk önce olumsuz halinin cümle kurulumuna bakalım.

Özne (I, you, we, they) + haven’t (have not) + Fiil (3. hali/-ed takısı) + Nesne
Özne (he, she, it) + hasn’t (has not) + Fiil (3. hali/-ed takısı) + Nesne

Bu arada kısaltmalarda “have not”, “haven’t” şeklinde, “has not” da “hasn’t” şeklinde ifade edilebilir. Diğer taraftan fiil düzensizse 3. haliyle, düzenliyse -ed takısı eklnerek kullanılır.

I haven’t painted the house. (Ben evi boyamadım.)
He hasn’t gone to England. (O İngiltere’ye gitmedi.)

Soru Hali

Have + Özne (I, you, we, they) + Fiil (3. hali/-ed takısı) + Nesne
Has + Özne (he, she, it) + Fiil (3. hali/-ed takısı) + Nesne

Soru halinde yardımcı fiiller “have” ve “has” özneden önce kullanılır. Fiilin 3. hali veya -ed takısı almış hali kullanılmalıdır.

Have you visited Topkapi? (Sen Topkapı’yı ziyaret ettin mi?)
Has she eaten fruit? (O meyve yedi mi?)

Olumsuz soru cümlesi kurmak için özneden sonra olumsuzluk eki “not” getirmeniz yeterlidir. Ayrıca alternatif olarak “not” getirmektense yardımcı fiilleri değiştirerek cümleyi olumsuz yapabilirsiniz. Mesela “have” yerine “haven’t”, “has” yerine “hasn’t” kullanabilirsiniz.

Have you not visited Topkapi? (Sen Topkapı’yı ziyaret etmedin mi?)
Haven’t you invited him? (Sen onu davet etmedin mi?)
Hasn’t he drunk tea? (O çay içmedi mi?)

Diğer taraftan sorulara olumlu kısa cevap verirken “Yes, I have”, “Yes, he has”; ayrıca olumsuz cevap verirken “No, we haven’t”, “No, she hasn’t” tarzında ifadeler kullanabilirsiniz.

Kullanımı

(The Uses of the Present Perfect Tense)

İlk önce şunu belirtelim ki Present Perfect Tense’in Türkçede karşılığı yoktur. O halde bu tense nedir ve ne için kullanılır sorusu aklınıza gelecektir. Bu soruya cevabımız kısaca şöyledir: Bu tense geçmişte başlayıp hala devam eden eylemleri ifade etmek için kullanılır. Öyleyse maddeler halinde kullanım alanlarına bakalım…

Kullanım 1

1. Geçmişte yapılan eylemler, zaman vermeden ifade edildiğinde Present Perfect Tense kullanılır. Aynı eylemler zaman belirtilerek ifade edildiğinde Simple Past Tense kullanılır.

Bulunduğumuz andan önce herhangi bir zamanda gerçekleşen geçmiş olayları zaman belirtmeden Present Perfect Tense ile kullanırız.”Yesterday (dün), one year ago (bir yıl önce), last week (geçen hafta), when I was a child (çocukken), that day (o gün)” gibi zaman zarflarını bu tense ile kullanamazsınız.

Present Perfect Tense ile kullanabileceğiniz zaman zarflarında genellikle olayın ne zaman gerçekleştiği konusunda belirsizlik hakimdir. Kesin bir tarih belirtilmez. Şu zarfları bu tense ile kullanabilirsiniz:

ever (şimdiye kadar, hiç)
never (asla)
many times (çoğu kez)
several times (birçok kez)
before (önceden)
so far (şimdiye kadar)
already (çoktan, evvelce)
yet (henüz)
just (yeni, şimdi)

I have never watched that movie. (O filmi hiç izlemedim.)
Have you ever gone to London? (Sen hiç Londra’ya gittin mi?)
I have already done homework. (Ben ödevi çoktan yaptım.)
He hasn’t finished his project yet. (O projesini henüz bitirmedi.)
She has just had breakfast. (O kahvaltıyı yeni yaptı.)

“Son günlerde” ve “son zamanlarda” gibi anlamlara gelen “recently” ve “lately” de bu tense ile kullanılır.

I’ve recently watched horror films. (Ben son zamanlarda korku filmleri izledim.)

Kullanım 2

2. Henüz tamamlanmamış dönemleri ifade eden “today (bugün), this morning (bu sabah), this week (bu hafta), this month (bu ay), this year (bu yıl)” gibi zaman zarflarıyla Present Perfect Tense ‘i kullanabilirsiniz. Fakat Present Perfect Tense’i bu zarflarla kullanırken belirtilen zaman diliminde bulunmak gerekir.

Has your car broken down this week? (Senin araban bu hafta bozuldu mu?)

Have you had breakfast this morning? (Bu sabah kahvaltı yaptın mı?) [Sabah kavramı 12.00’de bittiğine göre bu sorunun o saatten önce, ilgili zaman dilimi içerisinde sorulması gerekir.]

He hasn’t come to school this morning. (Bu sabah okula gelmedi.) [Cümle sabah saatlerinde ifade edilmiştir. Bunu öğleden sonra söyleseydik Past Tense kullanmamız gerekirdi çünkü “bu sabah” ifadesi geçmişte kalmış olacaktı.]

Since & For

Bu tense ile “since …” (… den beri) ve “for …” (… süredir) ifadelerini kullanabilirsiniz. Şimdi her iki ifadenin de kullanımını örneklerle birlikte görelim.

Since, geçmişten içinde bulunduğumuz ana kadar devam eden eylemleri ifade ederken, eylemin geçmişteki başlangıç noktasını belirtmek için kullanılır.

I have studied since 1998. (Ben 1998’den beri İngilizce çalışıyorum.)
I have lived in Tokat since I got married. (Ben evlendiğimden beri Tokat’ta yaşıyorum.)

1. since January = Ocak ayından beri
2. since 2004 = 2004’ten beri
3. since then = o zamandan beri

Diğer taraftan For ise geçmişten içinde bulunduğumuz ana kadar geçen süreci belirtmek için kullanılır.

I have studied English for 12 years. (Ben 12 yıldır İngilizce çalışıyorum.)
I have lived in Tokat for two years. (Ben iki yıldır Tokat’ta yaşıyorum.)

  1. for three months (üç aydır)
  2. for ten years (on yıldır)
  3. for fifteen minutes (on beş dakikadır)
  4. for a long time (uzun zamandır)

Gone & Been

“Gone” go (gitmek) fiilinin 3. halidir. Present Perfect Tense ile kullanıldığında sözü edilen kişinin o yere gitmek üzere yola çıktığını veya sözü edilen yerde bulunduğunu ifade etmiş oluruz.

Can I talk to the professor, please? (Profesörle konuşabilir miyim lütfen?)
Sorry. He has gone to Izmir for a conference. (Üzgünüm. O, bir konferans için İzmir’e gitti.)

“Been” be (olmak) fiilinin 3. halidir. Eğer bir kişi konuşma anında farklı bir yerde olduğu halde, daha önce başka bir yerde bulunduğunu, yani gidip geldiğini ifade ediyorsa Present Perfect Tense kullanılır.

Have you ever been abroad? (Hiç yurtdışında bulundunuz mu?)
Yes, I have been to Ireland a few times. (Evet, ben İrlanda’da birkaç kez bulundum.)

Şimdi de bu zamanla birlikte kullanılan iki kalıbımızdan bahsedelim.

This is + the first/third/second + time/… + Present Perfect Tense

Bu formülle kurulan cümlelerde present perfect kullanırız. Şimdi örnek cümlelere bakalım.

This is the first time I have visited a museum. (İlk defa bir müzeyi ziyaret ettim.) [Olayın geçtiği anda veya olay gerçekleştikten hemen sonra hayatında ilk defa bir müzeyi ziyaret ettiğini ifade etmektedir.]

This is the second exam I have taken so far this year. (Bu yıl şuana kadar girdiğim ikinci sınavdır.)

This is + Superlative + Present Perfect Tense

Şimdi yukarıda verilen formüle göre aşağıdaki örnekleri inceleyelim.

This is the most difficult exam I have ever taken. (Bugüne kadar girdiğim en zor sınav…)
This is the most exciting movie I have ever watched. (Hayatımda izlediğim en heyecanlı film…)

Bir yanıt yazın