Bu konu anlatımında İngilizce will ve be going to arasındaki farklar verilmektedir. Örnek cümlelerle İngilizcede will, be going to konu anlatımı…
Will & Be going to arasındaki farklar nelerdir?
Will ve be going to ‘nun her ikisi de gelecek zamanda kullanılır. Kullandığımız fiile “-ecek” gelecek zaman kip ekini ekler. Fakat kullanım alanları farklıdır.
İNGİLİZCEDE WILL KULLANIMI
Will, cümleye -ecek, -acak anlamını katar:
I will go to Istanbul tomorrow. (Yarın, İstanbul’a gideceğim.)
She will do his homework. (O, ödevini yapacak.) gibi…
* Will, Konuşma sırasında önerilen teklifler için kullanılır. Ya da konuşma anında verilen kararlar için kullanılır.
A: It’s getting hot here. (Burası sıcak oluyor)
B: I will open the door (Kapıyı açacağım)
* Gelecekle ilgili kesin olmayan tahminler için kullanılır. Dolayısıyla maybe, perhaps gibi ifadelerle kullanılabilir.
I will help him later. (Ona daha sonra yardım edeceğim.)
* Söz verirken de will kullanılır:
I will fix this, I promise. (Bunu düzelteceğim söz veriyorum.)
* Ayrıca will; I’m sure, I believe, I expect, I hope, I suppose, I think, I’m afraid, I wonder, I fear, I worry, I promise, I guess or perhaps, possibly, surely, probably, maybe gibi ifadelerle birlikte kullanılır.
I think, she will fail the exam. (Sanırım sınavı geçemeyecek)
İNGİLİZCEDE BE GOING TO KULLANIMI:
“Be going to” da will gibi cümleye -ecek, -acak anlamını verir. Be, cümlenin öznesine göre am,is,are biçiminde çekimlenir.
I am going to drive the car. (Arabayı süreceğim.)
You are going to study English. (İngilizce çalışacaksın.) gibi…
* Gelecekle ilgili delillere dayanan kesin tahminler yaparken be going to kullanılır.
Look at the black clouds! It’s going to rain. (Kara bulutlara bak! Yağmur yağacak.)
* Daha önceden karar verilmiş eylemlerden bahsederken be going to kullanılır:
We bought our tickets one month ago. We are going to fly to Newyork!
(Biletlerimizi bir ay önce aldık. Newyork’a uçacağız.)
* Ünlem cümlelerinde be going to kullanılır.
Watch out! It’s going to bite you. ( Dikkat et! Seni ısıracak)