İngilizce modals

İngilizcede modals nedir? İngilizcede hangi kipler vardır? İngilizce kiplerin modals ların kullanımı, konu anlatımı ve modals örnek cümleler.

Modals (İngilizcede Kipler)

Öncelikle İngilizcedeki kiplerden birer örnekle genel olarak bahsedelim.

CAN

Yetenekleri ifade etmek için kullanılan “-ebilmek” kipidir. Soru cümlelerinde birşey rica etmek için de kullanılabilir. Olumsuz hali ise “can’t” veya “cannot” ile yapılır.

I can swim. (Ben yüzebilirim.)
I can’t swim. (Ben yüzemem.)

Can you open the window please? (Pencereyi açabilir misin lütfen?)

MUST

Zorunluluk ifade etmek için kullanılan “-meli, -malı” kipidir. Olumsuz hali ise “mustn’t” veya “must not” getirilerek yapılır. Yasakları veya kuralları ifade etmek için olumsuz hali kullanılabilir.

I must go home. (Eve gitmeliyim.)
You mustn’t shout. (Sen bağırmamalısın.)

HAVE TO

“Zorunda olmak” anlamına gelen bu yardımcı fiil de “must” gibi zorunluluk belirtir.

You have to come early. (Erken gelmek zorundasın.)

SHOULD

Gereklilik bildiren bir kiptir. Öneri veya tavsiye anlamını taşır. “Should” yerine aynı anlamı veren “ought to” da kullanılabilir.

You should see a doctor. (Bir doktora görünmelisin.)

BE ABLE TO

“Can” ile aynı anlamı verir. Yetenekleri ifade etmek için kullanılır.

I’m able to drive a bicycle. (Ben bisiklet sürebilirim.)

MAY

“May” olasılık bildiren “-ebilmek” kipidir.

I may come to your school. (Belki sizin okula gelebilirim.)

KİPLERİN GEÇMİŞ ZAMAN HALLERİ

Bu kiplerin geçmiş zaman halleri ise;
Can – Could
May – Might
Have to – Had to
şeklindedir.

KULLANIMI

* Kiplerden can, could, may, might rica kipleridir. Will de rica kipi olarak kullanılabilir.

Can you open the window please? (Pencereyi açabilir misin lütfen?)

* May ve might müsaade etmek, izin vermek için kullanılan kiplerdendir.

You may use my pencil. (Benim kalemimi kullanabilirsin.)

* “Would you mind if I (past tense)?” veya “Would you mind ……….ing……..?” nazikçe birşey isterken veya izin alırken kullanılabilir.

Would you mind if I smoked here? (Burada sigara içmemin bir sakıncası var mı?)
Would you mind opening the window? (Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?)

* “Don’t have to” ifadesini, gereksizlik anlamında kullanırken, “mustn’t” ifadesini yasaklama anlamında kullanırız.

You don’t have to open the window. (Pencereyi açmak zorunda değilsin.) [gerek yok]
You mustn’t open the window. (Pencereyi açmamalısın.) [yasaklama]

Tavsiye için “should, ought to veya had better” kullanabiliriz. “Had better” diğerlerine göre daha güçlü bir ifadedir.

You had better take your umbrella. (Şemsiyeni alman gerekir/almalısın.)

Bir yanıt yazın