İngilizce miktar belirtme quantifiers

Bu yazımızda İngilizcede miktar belirtme ve quantifiers konusu işlenmektedir.

EXPRESSING QUANTITY (Miktar belirtme)

İngilizcede kelimeler countable (sayılabilir) ve uncountable (sayılamaz) diye ikiye ayrılır. Sayı ile ifade edemeyeceğimiz katı veya sıvı (yağ, süt, pirinç, su gibi) maddeler, “uncountable” oldukları için miktar belirtmek için kullanılan “food quantifiers” olarak adlandırdığımız ifadelerle birlikte kullanılırlar:

a tablespoon of sugar (bir yemek kaşığı şeker)
a teaspoon of turmeric (bir çay kaşığı zerdeçal)

FOOD QUANTIFIERS

Yiyecek ve içeceklerin miktarını belirtirken kullanabileceğimiz bazı “food quantifiers” şunlardır:

a glass of water: bir bardak su
a package of pasta : bir paket makarna
a tablespoon of sugar : bir yemek kaşığı şeker
a bowl of rice: bir kase pirinç
a teaspoon of salt         : bir çay kaşığı tuz
a carton of milk              : bir kutu süt
a clove of garlic               : bir diş sarımsak
a plate of cookies          : bir tabak kurabiye
a cup of hot water         : bir fincan sıcak su
a spoonful of sugar       : bir kaşık şeker
a slice of bread               : bir dilim ekmek
a head of lettuce           : bir demet (baş) marul
a piece of cake               : bir parça kek
a pinch of parsley          : bir tutam maydanoz
a handful of lentils        : bir avuç mercimek
a bunch of grapes         : bir salkım üzüm
a kilo of flour                  : bir kilo un
a liter of water                : bir litre su

Bir yemeğin tarifi yapılırken içeriklerin miktarları bu sözcüklerle ifade edilebilir:

Put the slices of bread in an oven. (Ekmek dilimlerini bir fırına koyun.)
Put a liter of water into a pan.  (Bir tencereye bir litre su koyun.)
Add two tablespoons of oil. (İki yemek kaşığı sıvı yağ ilave ediniz.)
Add a glass of rice.  (Bir bardak pirinç ilave ediniz.)

QUANTIFIERS

İngilizcede sayı veya miktar belirtmek için kullanabileceğimiz diğer ifadeler şunlardır. Bu bölümde genel olarak 3. ünitede yer verilen “quantifier” sözcüklerine yer verilmiştir.

a few   : birkaç
(Örnek: a few minutes: birkaç dakika)   
a little  : biraz, azıcık
(Örnek: a little salt: biraz tuz)

some : biraz, birkaç
(some cheese: biraz peynir) 
lots of  (a lot of): bir sürü, çok sayıda/miktarda
(lots of local dishes: bir sürü yöresel yemek)

Bu ifadelerin cümle içerisinde kullanılışlarına bakınız:

Boil the water for a few minutes.         
(Suyu birkaç dakika kaynatınız.)

Put a little salt into the boiling water.   
(Kaynayan suya azıcık tuz kat.)

Add some cheese and fold it.                 
(Biraz peynir ekle ve katla.)

I tried lots of local dishes.                        
(Çok sayıda yöresel yemek denedim.)

Bir yanıt yazın